13 Ekim 2011 Perşembe

Bir hikaye..

 
Bugün romantik tarafımdan kalkmışım. Şimdi size bir hikâye anlatacağım. Bakalım sizin hayatınızla ne kadar örtüşüyor. Aman sakın panik olmayın.

Bir zamanlar bir kadına ilgi duyan bir adam varmış. Aslında başlangıçta sadece diğer kadınlardan biriymiş. Fakat onunla beraber zaman geçirdikçe ve onu tanıdıkça çok farklı duygular hissetmeye ona bağlanmaya başlamış.

Ama bir problem varmış. Ona karşı hisleri giderek güçlenirken kendini daha kötü hissediyormuş. Çünkü hem ona hislerini açıklayamamış hem de onun kendisi ile ilgili ne düşündüğünü bilmiyormuş. Gerçi bazen “Sen benim için önemlisin” “Seni tanıdığım için çok mutluyum” gibisinden şeyler söylemesine rağmen sadece “arkadaşlık” düzeyinde kalmasına üzülüyormuş.

Gerçi vedalaşırlarken normalinden biraz daha uzun süren vedalaşmalar veya ona önemli bir şey anlatırken elini tutmalar oluyordu ama bunlar bir kadının “aşık” olduğunda yaptığı şeyler değildi “arkadaşçaydı”

Adamın korkuları giderek artmaktaydı ve bu yüzden eğer onu öperse ya da arkadaşlık teklif ederse bir daha hiç göremeyeceğini düşünüyordu. Bir süre sonra dayanamayarak ona duygularını açtı ve onun için herşeyi yapabileceğini söyledi. Fakat kadın teşekkür ederek mevcut arkadaşlıklarından memnun olduğunu ve bunun bozulmasını istemediğini, onun için çok değerli olduğunu söyledi.

Acaba onu gerçekten seviyor muydu yoksa oda bir şeylerden korkuyor muydu? Belki kadın uzun dönemli bir ilişkiye hazır değildi? Belki onu sevmiyor ve oyalıyor muydu? Acaba yeterince ısrar etmemiş miydi? Acaba duygularını yanlış mı ifade etmişti?
Aslında onu ne kadar istediğini tam olarak anlatamadığını düşünerek bir hediye ile duygularını anlatan uzun bir mektup yazdı. Ve hiç beklemediği bir şey oldu. Kadın bu mektuba bir tepki vermediği gibi telefonlarına da çıkmamaya başladı.”Seni sonra ararım” vb. geçiştirmelere başvuruyordu.

Takip eden günlerde adam ne olup bittiğini anlamaya çalıştı ve sonuç ayrılmak oldu.
Yukarıdaki hikâyenin üç aşağı beş yukarı sizinde başınızdan geçmiş bir hikâye olabileceğini düşünüyorum.

Bu tipte yaşanmışlıklar bizlere bir şey katıyor mu? Aynı doğrultuda hayal kırıklıklarımızın gelecekte karşımıza çıkacak diğer bulmacaları anlamamıza ve çözmemizi sağlayacağını düşünüyorum.

Burada bir çözüm söz konusu. Kadınların bildikleri ama erkelerin bilmedikleri SIRRI anlamak. Eğer bir kadın bir erkekten hoşlanmadıysa ne yaparsanız yapın onu ilgisini çekemezsiniz. (İstisnalar kaideyi bozmaz.) Hatta bu konuda yapacağınız şeyler işe yaramaz demiyorum hatta işleri daha da kötüleştirirler. Onun koşarak kaçmasına neden olurlar.

Önemli uyarı: Lütfen gelecekte canınızı acıtacak şeyler yapmayın.

Bence insanlar çoğu zaman birbirlerini anlamıyorlar. Biz kendimizce demek istediklerimiz söylerken karşı tarafta kendince anlamak istediklerini anlıyor. Fakat her iki tarafta karşı tarafın kendini kolaylıkla anlayabilecek açıklıkta olduğunu sanıyor.

Arabasının camını açıp müziğin sesini sonuna kadar açıp cadde de gezenlerin vermeye çalıştıkları mesajı, kimlerin bundan etkilenip koşarak arabaya atladıklarını düşünmüşümdür hep. Onların verdiği mesajı kim anlıyor acaba? Biz gençliğimizde arabamız olursa kızların üzerimize atlayacağını düşünürsek, sonuç ne oldu: fiyasko.
Şimdi taktik zamanı. Diyelim ki duygularınızı açıkladınız ve onun sizle ilgilenmediğini öğrendiniz. Şimdi ne olacak?

Öncelikle verdiğiniz hediye veya tutumunuzda bir kadına bunun “bir dönüm noktası” olduğunu hissettirmemeniz gerekiyor. Evet-Hayır gibi bir dönemeç yaratırsanız kaybedersiniz.

Kadınlar erkeklerin ne düşündüklerini çok iyi bilirler. Sizin onu ne kadar çok istediğinizi de bilirler. Hatta bunu en başından beri biliyorlardır. Siz bu durumu dile getirdiğinizde negatif bir atmosfer ve rahatsız edici bir ortam yaratmış olursunuz.

Özetlemem gerekirse şirin şeyler yaparak kadınları ne kendinize benzetebilirsiniz ne de sizinle ilgili duygularını değiştirebilirsiniz. Hatta bu tip şeyler size zarar verir. Biz erkekler bu hatayı sürekli yaparız çünkü bencilizdir.

Yanlış düşünce genellikle şöyle oluyor: Birinden hoşlanırsın – Ona ondan hoşlandığını söylersin – Oda senden hoşlanır. İstisna kaidesi dışında yok böyle bir şey.

Son sözüm şu;

Beğendiğiniz birinin çok üstüne gitmeyin ve yüklenmeyin. Hediye, uzun mektuplar, gizli bir hayrandan düzinelerce gül, 200 tane sms mesajı, 40 kere telefon araması yapmayın. Onun hislerini anlamak için izleyin ve dinleyin. Her türlü işareti anlamaya çalışın. Onu anlamak gerçekten ne istediğini ve sizin ne istediğiniz anlamanız için çok önemli olacaktır.
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder