23 Eylül 2011 Cuma

Atatürk’e bir gün Mısır devlet başkanı sorar.


Türkiye Cumhuriyeti’nin güzel önderi Atatürk’e bir gün Mısır devlet başkanı sorar
-” Ekselans benim milletimin de sizin milletiniz gibi hürriyete ve istiklâle ihtiyacı var. Bunu nasıl temin edebiliriz? Tıpkı sizin Çanakkale Boğaz Savaşında Düvel-i Muazzama Ordusuna karşı kazandığınız zafer gibi bizim de böyle bir ordu ve stratejiye ihtiyacımız var. Bize bu konuda yardım edebilir misiniz?”

Mustafa Kemal:
-” Vatanı için şehit olacak bir buçuk milyon Mısırlı genciniz varsa bu işi yapabiliriz. Bunun haricinde olmaz! ”

-” Maalesef bizim öyle ölecek bir buçuk milyon Mısırlı gencimiz yok.” der Mısır Devlet Başkanı. Mustafa Kemal de şöyle tamamlar konuşmayı:

-” O zaman sizin de hürriyet ve istiklâle hakkınız olamaz.”

Durum bu kadar nettir. Ne elin İngilizi, ne Amerikalısı, ne Fransızı, ne de yerli işbirlikçiler size hürriyet hediye etmez. Bunu nereden biliyoruz? Kurtuluş Savaşı’nda işgal edilen her yerdeki katliamlardan, tecavüzlerden toplu mezarlardan aşağılamalardan ve kültür emparyalizminden.

Dünyada yaşanan olaylar da bizlere gösteriyor ki, bağımsız ve özgür olmayan ülkelerin bayramı da olamıyor. Baskı altında yaşayan, özgürlüğü kısıtlanan milletler, boynu bükük kalıyor. Bu nedenle sahip olduğumuz özgürlüğün değerini anlamalı ve olaylar karşısındaki tavrımızı buna göre belirlemeliyiz.

Bu vesileyle Türk Milleti'nin emperyalizme, işgale, zulme ve soykırıma karşı savaşan tüm milletlerin zaferini kutlar, vatanı, milleti, ülkesi ve namusu için canlarını vermekten çekinmeyen şehitlerimize, emanetlerine sahip çıkacağımıza dair söz veririz. Şehitlerimizin ruhları şad, milletimizin Zafer ve Ramazan Bayramı kutlu olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder